On sayıdır, beyazda duranla, aktüel ve popüler olanla değil, gölgede kalanla, unutulanla, siyahta duranla meşgulüz. Gösterdiğin teveccühe bakarsak sende bu meşguliyetten memnun gibisin. E haydi öyleyse, devam edelim…

Ömer Faruk K, Batılı olmanın, olamamanın gururuna, ezikliğine, çeliş-kilerine değiniyor. Elif Gezen’le Yahya Kemal ve Ahmet Haşim’in çocuk-luklarına iniyoruz. Nihal Yormaz sultanın ressamı Bellini ile tanıştırıyor bizi. Önder Şit Yaşar Kemal’in “Tek Kanatlı Kuş” kitabını açıyor önümüze. Yasin Şen, unutulmuş, kaybolmak üzere olan eserlerin basımını üstlenen, 1915-1917 yılları arasında devlet bünyesinde yayın yapan “Âsâr-ı Müfîde Kütüphanesi”nin hikayesini anlatıyor. Pirali Çağrı Şensoy, “Doğu kim? Batı kim? Biz kimiz?” gibi Tanzimat’tan bu yana sorulan büyük sorularla meşgul. Abdullah Rıdvan Can bizi, hayatlarımızı bölen duvarlardan atla-maya davet ediyor. Agâh Safa, şiirimiz üzerine müstakil bir izah denemesi-ne devam ediyor. Nesrin Yoksuç, Sonsuzluk ve  Bir Gün’ü ‘‘şiire dönüşmüş bir film’’ olarak nasıl okumamız/izlememiz gerektiğini bizlere sunuyor. Sevra Fırıncıoğlu, küresel sistemin toplumu nasıl ‘‘Mcdonaldlaştırdığını’’  anlatıyor. Sait Alioğlu’yla haziran sıcağında peygamberler diyarı Urfa’ya kadar uzanıyoruz. Fotoğraf sanatçısı Mustafa Nazif’le güzel ve samimi bir  söyleşi gerçekleştirdik. Selçuk Küpçük yine müzik üzerine güzel bir yazıyla aramızda…

İyi okumalar.

Siyah Sanat