Sanatın ne olduğu ve ne olması gerektiği sorulursa, verilen cevaplar, kuşkusuz bir renk cümbüşü meydana getirecektir. Bu rengârenk tab-lonun gölgesinde kalanlara ne demeli? Peki, tamamen siyah’ı temsil edenler? Bu temsiliyeti sorgulamaya başlayalı 9 sayı olmuş. Daha sorulacak çok soru, söylenecek çok söz var. Asıl meselemiz, bu sözün nasıl söyleneceği. Sanat biraz da, ‘nasıl’ın karşılığıdır. Aşkın mahiye-ti, huzurun mahiyeti, hakikatin mahiyeti, erdemin mahiyeti… sanatın da keyfiyetini belirler.
Mayıs sayımızda Selçuk Küpçük, 1980 sonrası protest müziğin önemli temsilcilerinden Ahmet Kaya’yı yazdı. Kadir Pektezel’ın sa-nat ile metafizik; sanatçı ile filozof arasında ilişki kurdu. Alman-ya’nın kültür sanat şehri Heidelberg’e gittik; İstanbul’un tarihinde gezintiye çıktık; mezar taşlarımızın serencamına göz attık.
Sabahattin Ali’yi, Mandela’yı, Da Vinci’yi ve nisan ayında hayatını kaybeden Nobel Ödüllü Alman yazar Günter Grass’ı yâd ettik. Devleti tartışmaya açtık yeniden. Devlet nedir ve ne içindir? Yrd. Doç. Dr. Mustafa Kayapınar, televizyonun satır aralarını yokladı, endişelerini ortaya koydu ve bu sektöre önemli sorular yöneltti. Hayatı sanatla, sanatı hayatla doğrulama yoluna gitmeyen; bilginin, yazmanın ve yaşamanın erdemine daha çok inanan bir dergi olma yolunda…
İyi okumalar.
Siyah Sanat


